Şimdi anlatacaklarım kendi büyüklerimden ve tanıdığım, katıldığım sofralardan manzaralar olsa da aslında birçok Musevi evinde de benzer yemeklerin yapıldığına eminim. Bu bayramın simgesel yiyecekleri de bulunduğundan tabii ki tahmin etmek pek de zor değil. 🙂 

Öncelikle bu bir bayramın asıl amacı yeni seneyi coşkuyla karşılama. Bu sebeple aileler mutlaka buluşur, toplaşır ve birlikte yemek yenir, bolca dilek dilenir. 

Yemeğe mutlaka tatlı ile başlanır. O da elma reçelidir. Bu reçeli genelde ailenin büyük kadınlarından biri yapar. Amaç tatlı bir sene geçsin. Tüm sofra çay kaşıklarıyla birer – bizim gibiler ikişer üçer- reçelden alır ve yemeklere geçmeden reçeli yer. Açılışı reçelle yapmak tüm senenin tatlı geçmesi dileğidir.  

Diğer sembolik yemeklerde neler mi var? Düşmanların ve kötülüğümüzü isteyen herkesin yok olması dileği için pırasa; uzaklaşmaları için pazı (veya ıspanak); bu kişilerin artık olmaması için hurma sofranın olmazsa olmazlarındandır.  Bereket için balık; hatta daima ‘baş’ olmamız için kuzu veya balık başı sofranın ta göbeğinde yer alır. Kimine göre bu inanış “baş” olmamız “kuyruk” olmamamız içindir, kimi ailede ise aile reisi ve liderliği simgeliyor. 

Mevsimsel sebzelerin yanında kış sebzeleri de var, bu da kışa girişi sembolize ediyor. Ayrıca nar yine bereketi sembolize ettiğinden mutlaka patlatılır. 

Bizim evlerde olmasa da halla ekmeği denilen örgülü ekmek Roş Aşana’da yuvarlak olarak yapılırmış. Bunun sebebi, kimi ailelere göre kesintisiz hayat döngüsünü simgelemesi, kimine göre de, gelecek yılın hiçbir üzücü kesintiye uğramadan, tam bir mutlulukla geçmesi dileğiymiş. 

Simgeselliği kenara bırakalım, aslında tüm bayramlar gibi bu bayramda da sevdiklerinizle sofranın etrafında neşe ve sağlıkla oturabilmek en güzeli. 

Madem bir yerlerde yeni yıl oldu, o zaman herkese güzel bir dönem olsun.  

O zaman Shana Tova – yani iyi seneler.

CategoriesGenel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir